15 Mart 2010 Pazartesi

smoke without fire*

"baby demek hiçbir kadına onun kadar yakışmamıştı."

günlerdir smoke without fire dinleyip bu cümleyi anıyorum. nerede duyduğum bir türlü aklıma gelmiyor. 'ulu gugıl' aramalarıma yanıt vermiyor. hangi kitapta okudum, hangi filmde duydum? acaba, "bu blues-jazz dedikleri nedir?" diye okumalara, sohbetlere daldığım dönemden mi kalma? belki de bir ölüm haberinin altına düşülmüş fotoğraf altı yazısı...

an education'ı nick hornby dokunuşlarına rağmen beğenmemiş, emma thompson'ın kısa oyunculuğu ve soundtracki dışında ne varsa unutmayı tercih etmiştim. aklımda kalan parçalardan biriydi ve en başta amy winehouse sanmıştım ama mikrofondaki duffy'ymiş.

kalbi kırık bir şarkı. günün birinde, arzu ettiğinden daha az sevilmiş olduğunu fark eden insanların acısını anlatır. oysa herkes uyarmıştır bizi. ama biz kalbimize inanmayı tercih etmişizdir. sadece küçük yerlerde değil her yerde konuşur insanlar. ateş olmayan yerden duman çıkmaz, dedikodular dolanır ortalıkta, gün gelir gerçek gelir bizi bulur. zaten bütün eski sevgililer birer yalancıdır.

ve garip bir oluşla, "sorar mıyım, küstürür müyüm halil'i? nasıl inandın, derse ne cevap veririm?" diyen vesikalı yarim'e bağlanır hikaye.

nihayet, en baştaki cümlenin işaret ettiği kadını hatırlayamasak da içimizdeki adres duffy oluverir.


*: duffy, smoke without fire

Hiç yorum yok: