14 Haziran 2011 Salı

günün sorusu: olduğumuz gibi

insanlar, ilişkilerinin neresinde 'beni olduğum gibi kabul edecek birini istiyorum'dan 'ben onu olduğu gibi kabul ediyorum'a geçiyor?

7 yorum:

cecil dedi ki...

iş işten geçtiğinde...

verbumnonfacta dedi ki...

vnf, bu dönüşümü olumlamadığını, üstelik yanlış bulduğunu özellikle belirtir.

Adsız dedi ki...

merhaba,

"kaybetmek" insanı olgunlaştırır ve hepimiz biliriz ki hiçbir olgunluk, "toy"luğun (hadi hamlığın diyelim canımızı yakmak istercesine) hatalarını temize çekemez.buradan hareketle diyebiliriz ki kendinden vazgeçmek zordur bir başkası için ve o mertebeye eriştiğinde kişi bir şiirin seçili satırları şeref verir toplantımıza ve cümle şöyle biter

"şimdi dönsen buralara
ne gidilecek bir yol
ne uğruna ölünecek bir kadın
herneyse..."

ve köşeyi dönmeden önce mırıldanılanlar yahut sayıklamalar,dualar ya da şöyle çevrilemez mi türkçe'ye: zamanı geçmeden uyansak keşke, "o", "ben"den önce gelince eşit olur tüm kalpler, iş işten geçmeden uyansak keşke

(kusurum olduysa affola)

verbumnonfacta dedi ki...

@zeynep,

sebebi ne olursa olsun, muhataplarımız değişmesin kendisi kalsın isterdim ve 'uyanmak' yerine 'hatırlamak' derdim.

'af'fa gelince, ne haddime...

EC dedi ki...

şimdi.

Adsız dedi ki...

kestiğim ahkam değil demek için yedeğime aldığım affınıza sığınma talebiyle geldim ilkin.

çokça "büyüğüm" olduğunuzu hesap ederek daha en baştan affınıza sığınmıştım ki hatırlamak diye okumanın daha uygun olduğunu anladığım sırada ettiğiniz "ne haddime" sözündeki mütevazi tonlama "büyüklüğünüzün"* altını çizmekten başka bir işe yaramadı, farkında mısınız?

ve durumdan son derece memnunum elbet,eğrisini bilmişken doğrusunu hatırladım sayenizde, teşekkür ederim

*bu sefer başka :)

verbumnonfacta dedi ki...

@ec,
umarım iyi gelir.

@zeynep,
siz bana yaşlı demeye mi çalışıyorsunuz?

rahat olun lütfen...'sadece beni bu şe karıştırmayın', bu bana yeter.