28 Temmuz 2012 Cumartesi

ilk izlenim için tek bir şansın vardır: yedi

hayatı boyunca sert ve ağır kitaplar yazmış andré gorz, karısına yazdığı "son mektup"ta hayatının 'ilk izlenim'ini, "hikâyemiz neredeyse bir yıldırım aşkı gibi çok güzel başladı," diyerek anlatmaya başlıyor.

*

tanıştığımız gün, seni poker oynamaya razı etmek isteyen üç erkekle sarılıydı etrafın. kızıl kestane gür saçların, sedef gibi bir tenin ve ingilizlere özgü ince bir sesin vardı. ingiltere'den yeni gelmiştin ve erkeklerin üçü de kötü bir ingilizce konuşarak senin dikkatini çekmeye çalışıyordu. üstünlük sendeydi, tercüme edilemez  biçimde witty, bir düş kadar güzeldin. bakışlarımız karşılaştığında şöyle düşündüm: "onun karşısında hiç şansım yok." ev sahibimizin seni bana karşı uyardığını öğrendim sonradan: "he is an austrian jew. totally devoid of interest."

bir ay sonra sana yolda rastladım, bir dansçı gibi yürüyüşün beni büyülemişti. sonra bir akşam, sen işten çıkmış, sokak boyunca aşağı inerken uzaktan seni gördüm tesadüfen. yakalamak için ardından koştum. hızlı yürüyordun. kar yağmıştı. saçların çiseleyen yağmur yüzünden kıvırcıklaşmıştı. kabul edeceğine pek inanmasam da sana dansa gitmeyi teklif ettim. peki, why not dedin sadece. tarih 23 ekim 1947'ydi.


*:andré gorz, son mektup-bir aşk hikayesi

Hiç yorum yok: