6 Temmuz 2012 Cuma

kanada bayrağı

kahramanımız, üniversiteden sonra tanışıp “dostum,” dediğim nadir insanlardandır ve kendisine meyleden ama kendisinin istemediği kadınları başarılı bir biçimde geri püskürtmesi ile ünlüdür.

taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan bu ‘savunma’ların en ünlüsü ise, vaktinden önce sararıp dalından düşmüş ve çok duygulu, çok romantik bir ablamıza kitap ayracı olmuş çınar yaprağı etrafında gelişmişti.

ablamız hülyalı bakışlar eşliğinde okuduğu kitabın arasından çıkarttığı çınar yaprağını bizimkine gösterip, “bu size ne hatırlatıyor,” diye sorar.

cevap: kanada bayrağını...

*

evlenme kararı aldığında herkes gibi ben de şaşırmıştım. ama dün yedi yılı devirdiler. dün akşam aradı ve günün hikayesini anlatıp beni çok güldürdü.

sabah eşinden bir mesaj almış: “tam yedi yıl oldu. bir defa da olsa hatırla.”

aramak yerine o da mesaj yazmış: “tam yedi yıl oldu. sen de unut artık.”

7 yorum:

N.Narda dedi ki...

nasreddin hocamızın 21. yy versiyonu olarak ilan edebilirim dostunuzu.İyiymiş.

verbumnonfacta dedi ki...

bakmayın siz benim seçtiğim kelimelere, aslında duygulu ve kalpli bir adamdır. ve komiktir. bir aradayken çok eğleniriz.

N.Narda dedi ki...

Ben de iltifat ettim zaten kendisine, hazırcevaplık ve nüktedanlık kabilinden. Boşa ümit vermeyip ilgisavarlık etmesini de dürüstlük addettim.

Hemcinslerimin "özel" günlerin hatırlanması saplantısını da anlayabilmiş değilim zati. Neyse.

verbumnonfacta dedi ki...

elbette anladım niyetinizi. benim ki, "dost" karşısında saygı duruşu çabası.

özel günlerin hatırlanmasının bir çeşit imtihan olduğunu düşünüyorum. ama muhatabını değil kadının bizzat kendini denediği bir imtihan. eğer hatırlıyorsa beni hala seviyor...

kelimelerden daha çok itimat ettikleri bir şey.

N.Narda dedi ki...

kelimelere de güvenilmez. belki en çok onlara güvenmemeli. ama hafızadan medet ummak niye? sevginin evi hafıza da benim mi haberim yok...Zavallı adam belki çocukken iyi beslenemedi de hafızası güçlü olmadı. şimdi bu adam sevmiyor demek mi? Hem kandırılmanın en kolay yolu; her "özel" günü hatırlamaya ayarla kendini, o da her şey yolunda sansın. Oysa arkada ne dolaplar dönüyordur :) bence saçmalık özel günlerin hatırlanmasında diretmek ya da sevginin varlığında kıstas kabul etmek...

verbumnonfacta dedi ki...

bence bir çok ilişkinin kaderi, ayarlanmış hamlelerle yürümek. keşke daha cesur ilişkilerin bir parçası olabilsek de bu tarz "ayar"lara ihtiyaç duymasak.
bitince gitsek, bir an bile durmasak; gelecek, insanlar sonra ne der, ortak geçmiş, çocuk, evin ortak tapusu vs. demeden.

arkada çok dolap dönüyor. ama bu kişisel değil toplumsal riyakarlığımızın sonucu. özel günleri hatırlayanlara ve sevnlere selam olsun.

bence güvenilir tek pusula var o da kalbimiz. kalmak ve gitmek arasındaki farkı o belirler.

o yakışıklı güzel adama kulak verme zamanı belki de: http://verbumnonfacta.blogspot.de/2011/10/kalbiniz.html

N.Narda dedi ki...

ikinci karşılaşmamız oldu bu şiirle. ama bizi bağlamayan bir şiir :)