6 Mayıs 2013 Pazartesi

terk etmek ya da cinayet

bir başka ihsan oktay anar harikası amat'ta, sakal adıyla da bilinen ve anlatının önüne geçen bir keskin nişancı karakteri vardır. birazdan acemi denizcilerden biri, "artık nasıl cesaret ettiyse" ona bir soru soracak ve aldığı cevabı hep birlikte duyacağız.

peşi sıra, vaktimiz olursa bu cevap üzerine konuşuruz.

*

"ağam! sen iyi bilirsin. ben bugüne kadar alt tarafı bir can aldım. yüzlerce kişiyi öldürmek nasıl bir şey?"

sakal susuyordu. sorusuna cevap alamayacağına hükmeden acemi tekrar işine dönecekti ki, o güne kadar dört bin kadar adam öldüren yeniçeri şu cevabı verdi:

"ilk kez öldürdüğünde, bir değil sanki bin kişiyi öldürmüş gibi olursun. yeni doğmuş ve annesi tarafından emzirilen o bebeği öldürmüşsündür. babasının başını okşadığı o çocuğu da, bir genç kıza aşkını ilan eden o delikanlıyı da zavallı bir kadının kocasını da, savaş giderken ailesi tarafından uğurlanan o masumu da... bütün bu kişileri öldürmüş olursun. ikinci kez birini öldürdüğünde alt tarafı bir tek kişiyi öldürmüşsündür. üçüncü kez ise kimseyi öldürmüş sayılmazsın."

*

şimdi soruyu değiştirip, zalim birine soralım: "sizi seven sizin de sevdiğiniz birini terketmek nasıl bir şey?"

cevap, "ilk kez terk ettiğinde" diye başlıyor değil mi?

üstelik "ikinci kez birini terk ettiğinde" ya da "üçüncü kez" hiçbir şey değişmiyor, tıpkı "ilk kez" gibi kalıyor.

6 yorum:

Hayal Kahvem dedi ki...

vnf hocam,

tüm ciddiyetinizle,
"sizi seven sizin de sevdiğiniz birini terketmek nasıl bir şey?" diye sormuşsunuz ya... inanın elimde değil, hemen aklıma sertap erener'in şarkısı geldi. bakın nasıl anlatıyor sorunuzun cevabını:

"Neyin varsa kaldırıp çöpe attım
Saçlarımı kestirdim hemen sarıya boyattım
Bitanem diye kaydetmiştim ya hani telefonuma,
Sildim derhal herkes gibi adını yazdım
Sensizlik bana çok iyi geldi
Ne kadar da ihmal etmişim kendimi
Umrumda değil, iyi ki bitti
Omuzlarımdan koca bir yük gitti
Çoktan alıştım yokluğuna, inan ki
Umrumda değil, iyi ki bitti"

şimdilik burada sözlerimi bitireyim. eğer kırık not almazsam,
sorunuza muhtelif şarkı sözleriyle cevap verebilirim.

not - hocam,kusura bakmayın e mi?
derslerinizi sulandırıyor gibi görünüyor olabilirim. oysa tüm samimiyetimle cevap vermeye gayret ediyorum. gerçekten!

verbumnonfacta dedi ki...

cevabınız burada dursun.

yasal uyarı gözardı edilmediği sürece, bu sokakta kusura bakmak yok. rahat olun lütfen.

notgibi: bu arada, "hocam" hitabını hak edecek kadar ne üniversiteliyim ne de yaşlı.

Hayal Kahvem dedi ki...

merhaba vnf,

"sizi seven sizin de sevdiğiniz birini terketmek nasıl bir şey?"

sorunuza, şarkı sözleriyle devam ediyorum. bu kez queen'in o şahane eseri bohemian rhapsody'den geliyor. diyor ki:

"anne demin bir adam öldürdüm. başına silah dayadım, tetiği çektim ve o şimdi ölü."

işte sorunuzun cevabı böyle bir şey olabilir belki.

notgibi: bu arada, "hocam" derken,
ne üniversiteli olduğunuz aklımın ucundan geçti ne de yaşlı.

ne yalan söyleyeyim vnf, soru soran bir tarzınız var ya, aslında deniz feneri bekçisi olduğunuzu bilsem bile, öğretmen izlenimi uyandırıyorsunuz bende.

hocam, böyleyken böyle:)

verbumnonfacta dedi ki...

deneyelim: "anne demin bir kadını terk ettim. gözlerinin içine baktım, seni seviyorum dedim ve o gitti."

evet, bu da cevap olabilir.

bildiklerimin hayat karşısında bir ederi olmadığını öğrendim ama öğretmen sesimi terkedemedim bir türlü.

Hayal Kahvem dedi ki...

Heyy! Ne güzel yorumlar yapmışım! Kendi yorumunu kendi beğenene ne denir bilmem:)

İnanamıyorum vnf! Yıl 2013... Tam 5 yıl geçmiş.
Hay canına sayın seyirciler:) Ne hoş!

verbumnonfacta dedi ki...

zaman çabuk geçiyor. kendi kendinize övgü ise takdir edilesi.