26 Aralık 2013 Perşembe

iç-ses versus iç-ses

dünyayı seyretmek için en güzel yerin fener olduğunu nasıl biliyorsam, arkamdaki kadim yapıyı ve bahçesini dış dünyadan ayıran alçak duvarın da ayakları aşağı sarkıtarak oturulduğunda ufku seyretmek için en uygun yer olduğunu yıllar öncesinde edinilmiş bir tecrübeyle biliyorum.

çevreye bir defa daha baktım. her şey ve her yer ne kadar değişmişti.

birinci iç-ses: doğruymuş, değişmeden kalan tek şeyin ufuk çizgisi olduğu.

ikinci iç-ses: daha bugün, sanki bir limana doğru giden değil, geride bıraktığı bütün limanlardan kaçan bir gemiyim, diyen sen değil miydin?

birinci iç-ses:...

ikinci iç-ses: bir an, "ben aynı benim, sadece biraz daha kitap okuyup biraz daha film seyrettim," diyeceksin sandım.

birinci iç-ses: hayır.

Hiç yorum yok: