9 Aralık 2014 Salı

söyleşi hakkındadır

söyleşi okumaktan haz aldığım bir yazın türü. belki de soran veya cevap veren konumunda hiç olmadığım için durum böyle.

marquez bu konuyu biraz daha derinleştiriyor. ve genç bir gazeteci olarak medellin'deki toprak kayması üzerine yaptığı haber hakkında kendisiyle röportaj yapmak isteyen iki gazeteci üzerinden söylüyor fikrini:

"beni ikna etmek için çaba harcamaları gerekti, çünkü o zamana kadar soru - yanıtlardan oluşup her iki tarafında ortaya bir şey koyan bir sohbet için güç sarfettiği söyleşi türüne karşı belki de haksız bir ön yargım vardı. (...) ama sonunda el colombiano'yla yaşamımın ilk söyleşini yaptım, intiharî bir içtenlikle oldu.

aradan elli yıl geçtikten sonra, bugün dünyanın yarısında sayısız söyleşinin kurbanı oldum, ama hem soruları soran hem de yanıtlayan olarak hâlâ bu türün verimliliğine ikna olmuş değilim. konusu ne olursa olsun kaçınamadığım sayısız söyleşi, kurgu yapıtlarımın bir parçası olarak kabul edilmelidir, bundan başka bir şey değillerdir: yaşamım üzerine fantezilerim. öte yandan bence yayınlamak için değil ama, dünyanın en iyi mesleğinin yıldızı olan haberciliğe temel oluşturmaları açısından değerleri ölçülemez."*


*: anlatmak için yaşamak

Hiç yorum yok: